15 Kasım 2010 Pazartesi

BABAM ve USTAM

hü... hü... hü... hıck...
Yıllardır kafamı kurcalar durur. Ne yaşlı başlı vakur abiler, ne kelli felli enteller ağladıklarını itiraf ettiler bu filmde. Bir saniye duygulandıysam terbiyesizim. Ya bende bir odunluk var ya bu filmin hiçbir numarası yok çözemedim. Genç birinin ölmesi her zaman trajiktir, her zaman üzer insanı özellikle yakınlarını mahveder. Bu filmdeki kahramanın bu genellemeden farklı hiçbir yönü yoktu. Ben o babayla oğlunun arasındaki nefretin derinliğini ele veren hiçbir şey göremedim. Üstelik ne söylemek istiyordu film seyirciye? Aman çoçuklarınıza iyi ve açık davranın, bir gün ölebilirler mi demek istiyordu? Eğer bu bir sav söz sayılabilirse öyle olsun; ama ben almayayım. Herkes birbirine iyi davransın be. Herkes bir gün ölebilir. Türk usulü aile odaklı arabeskin, osuruk dizi duygusallığının biraz eli yüzü düzgün bir sinematografi ile ambalajlanmasından başka halt yoktu o filmde. Ağlamak istiyorsan git Schmidt Hakkında'yı (About Schmidt) bir daha izle, sonuna kadar sabret.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder