6 Aralık 2010 Pazartesi

SKYLINE

Bi sıçiyim geliyorum uzaylılar!
Amaniiin! Uzun zamandır böyle bir zırvalık seyretmemiştim iyi oldu. Skyline'mış, zittir-layn! Yazık o paralara yazık, gözünüze dizinize dursun! Bu kadar kazmalık olur mu yahu? Anladık yarı makine yarı organizma modifiye uzaylılar, esrarengiz hipnotize edici ışınları ve devasa gemileri ile dünyanın üstüne çullanırlar. Bunu anladık. Peki niye? İşte onu hiç anlamadık. Evet filmin diyalogsuz, açıklamasız sekanslarında, uzaylıların, insanları aptapotumsu, yarı mekanik uzantıları ile yakalayıp, kendileri gibi varlıklara dönüştürdüklerini gördük. Yani uzaylılar bir gövdeye gereksinim duyacak kadar yok olmak üzere bir tür müydü? Yoksa başka bir nedeni mi vardı işgalin? Borglar gibi bütün varlıkları asimile mi ediyorlardı? Yoksa gezici, kozmik et kombinaları mıydı o gemiler? Yok bunların hiçbir açıklaması; ama (elbette) ana gemi tarafından yutulan kahramanlarımızın hala havada yiyişmesi vardı. O mevcut. Ben böyle bir anlayışa ne diyeyim ya? Ağırıma giden bu film değil, bu filmlere harcanan devasa para. Her tarafı arak, arsız bir kolajdı film. Ne istersen var. Dev robot uzaylı, (Transformers ayağı) dev yıldız gemisi, (Star Trek 2009' daki görkemli Romulan gemisinden araktı) ışın mışın, ahtopot kollar, dört pençeli insan yiyen/yutan dev mekanik çeneler, Amerikan ordusunun jetleri bile vardı, hatta bir uzaylı gemisini düşürdü kendini feda ederek bir hayalet uçak ve pilotu. Kesin Obama'dır o. Feci ortaya karışıktı yani. Bir de ikincisine açık bırakan, District 9' dan arsızca araklanmış bir sonla bitiyordu film. Bu yetmiyormuş gibi ikincisini çekecekler. Onun da adı has zittir-layn olsun bence. Kaçın uzaylılar geliyor! değil, Kaçın SKYLINE II geliyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder