24 Ocak 2011 Pazartesi

PİRANHA 3D (2010)

yesinler seni abla...
Canavarlaşan hayvanların saldırısı teması B serialin belki de en rüküş örneklerini barındırır bünyesinde. Ne zırvalıklar vardır sormayın gitsin. Canavar arılar mı istersiniz yoksa et obur koyunlar mı? Lakin 3D olmasına rağmen Piranha öyle değil. Elbette bunda genç olmasına rağmen (1978 doğumlu) rüştünü ispatlamış yönetmeni Alexandre Aja'nın rolü büyük. Tutarsızlıkları olan yerse senaryosunu bir kenara bırakıp, görselliğine ve giderek Amerikan toplumunun korkunç alaycı bir eleştirisine dönüşen satır arası mesajlarına takılmak lazım filmin. Aşırı bir etsel şiddetle Amerikan bireyine de saldıran film, son derece acımasız bir kara mizahla bu eleştirinin sonunda söz konusu bireyi de öldürmeden geçmiyor. Piranhaların çatır çatır yediği playboy kızları, kaslı ve yakışıklı ama bir o kadar da yüzeysel ve aptal fucker abilerin de arkaik piranhalarımız tarafından ham yapılması da cabası. Hatta filmin bir yerinde yavşak televizyoncu Jake "Çükümü yediler!" diye isyan ediyor; ama filmin sonunda suyun sonsuz boşluğunda yüzen Jake'in pipisini görüyoruz. Yememiş piranhalar Jake'in pek kıymetli aletini. Galiba tadını sevmemişler. Bizim Jake'in ise ölürken söylediği son söz "Islak t-shirt" oluyor. Alabildiğine komik ve anlamsız. Kanlı, etsel şiddet sizi irkiltmiyorsa, şöyle bir göz atın Piranha D3'e, sanki kaktüse oturmuşunuz gibi pek rahat bir seyirlik vaad etmiyor; ama işin incesine meraklıysanız, hem insana hem Amerikan toplumuna bir güzel giydirişinden hoşlanabilirisiniz belki de.

1 yorum: